Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Lideri Erkan Baş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın seçimler için 14 Mayıs’ı işaret ederken, seçim için geç kalındığını söyleyen ve “Hemen seçime gitmeli bu ucube sistemden bir an evvel kurtulmalıyız” diyen Baş, Erdoğan’ın adaylığına ait itirazları bir kere daha lisana getirdi. Erdoğan’ın Anayasa’yı tanımadığını ve kendi istediği koşullarda seçim yapmak istediğini kaydeden Baş, hukuksuzluğa karşı uğraş edeceklerini vurguladı.
“ERDOĞAN’IN AÇTIĞI ÇUKURLARA DÜŞEREK SARAY REJİMİ’Nİ YENMEK MÜMKÜN MÜDÜR?”
Yüksek Seçim Heyeti’nin (YSK) alacağı kararların taraflı ve hukuksuz olacağının farkında olduklarını lakin sorumlulukları olduğunu belirten Baş, iktidarın çizdiği alanda siyaset yapmayı reddettiklerini söyledi. “Biz Türkiye İşçi Partisi olarak, bu ülkenin tüm yurttaşların tüzel haklarını sonuna kadar savunacağız” diyen Baş, “Bu aday tartışmalarına, kayıkçı kavgalarına, Erdoğan’ın açtığı çukurlara düşerek Saray Rejimi’ni yenmek mümkün müdür? Anayasa’ya, kanunlara, kurallara bile sahip çıkmadan Saray’ın çizdiği hudutları kabul ederek buraya sıkışarak, bu ülkeye bu ülkenin insanına nasıl umut verebiliriz?” diye konuştu.
“BUNUN LAMI CİMİ YOK”
AKP’siz bir gelecek için AKP’nin dayatmalarına karşı gayret edilmesi gerektiğini vurgulayan Baş, vatandaşlara da seslenerek, “Bilsinler ki yalnız değiller” dedi. Sandıktan kaçmadıklarını fakat AKP’nin istediği üzere oyun kurmasına da müsaade vermeyeceklerini kaydeden Baş, “Erdoğan şayet bu yıl yapılacak seçimlerde Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorsa gelecek Meclis’e, tüm muhalefet partileriyle görüşecek ve bu seçim bu türlü gerçekleşecek. Bunun lamı cimi yok” sözlerini kullandı.
AKP’nin dün Meclis’teki komitede kabul edilen Anayasa değişikliğine yönelik itirazını da “Siyasal İslamcılarla müzakere edilmez gayret edilir” kelamlarıyla yineleyen TİP Genel Başkanı, partilerine yönelik yeni üye ve istekli müracaatlarının da son bir ayda 10 bini aştığını açıkladı.
“ERDOĞAN, SEN BİZİ AYAKKABINI YALAYANLARLA KARIŞTIRMA”
TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın açıklamaları şöyle:
“Bu ülkede anayasa var, bu ülkede yasalar var ancak bir de Cumhurbaşkanı sıfatı taşıyan bir zat var, Erdoğan var. Diyor ki ‘Benim istediğim vakitte benim kararımla benim istediğim kanunlarla benim istediğim partilerin ve adayların girebileceği kelamda bir seçim yapacağım’ Buna karşı söylenecek tek bir şey var. Erdoğan, sen bizi ayakkabını yalayanlarla karıştırma kardeşim.
*Biz senin ayakkabını yalayanlardan değiliz. Açık söyleyeyim. Türkiye bir aile şirketi, hükümdarlığın babadan oğula geçtiği bir kabile falan değildir. Daha açık söyleyeyim burası Dingo’nun ahırı değil! Recep’in çiftliği değil, Tayyip’in cemaati değil, Erdoğan’ın şirketi hiç değil. Biz köle değiliz, maraba değiliz, mürit falan değiliz. Bizi tebaa kendisini padişah sanan gitsin evvel yüzüne soğuk su çarpsın kendine gelsin.
“BİZ SENİN BİLDİĞİN MUHALEFETTEN DEĞİLİZ”
*Biz, vatandaşız. Biz, yurttaşız. Bizi, hepimizi bağlayan bu cumhuriyeti; yeterli, makus, eksik çalıştıran metin de Anayasa’dır. Hem de hileyle, hırsızlıkla değiştirdikleri fakat her işlerine geldiğinde ‘Bu Anayasa’yı millet yaptı’ diye akıl vermeye kalktıklarında hatırlatmak istiyorum. Sen, işine geldiğinde bütün o hilene hurdana karşın değiştirdiğin Anayasa’yı, ‘Millet yaptı bu Anayasa’yı’ diyeceksin. İşine gelmeyince etrafından dolaşıyor üzere yapıp Anayasa’yı, maddeleri paspas altına alacaksın. Biz de susacağız o denli mi? Bak, Erdoğan’a söylüyorum. Biz senin bildiğin muhalefetten değiliz. Biz, gücünü de kelamını de yalnızca halktan alan, halka karşı sorumluluğu her şeyin üzerinde tutan ve sizin sizi o koltuklara oturtan ağababalarınızın karşısında bile bir adım geri atmamış, bildiğini söylemekten, inandığını savunmaktan yarım adım geri durmamış bir geleneğin temsilcileriyiz. O yüzden, bugünden sonra da hakikat bildiklerimizi söylemekten asla imtina etmeyeceğiz.
“YSK’NIN ALACAĞI KARARLARIN TARAFLI VE KANUNSUZ OLACAĞINI BİLİYORUZ”
*Yüksek Seçim Kurulu da bu heyetlerden bir tanesi. Kağıt üstünde asıl işi ülkede seçimleri düzenlemek fakat uzun vakittir biliyoruz ki temel işi Saray’ın gönlünü beğenilen tutmak olmuş. Elbette ki herkes üzere biz de bunların farkındayız. Alacağı kararların taraflı ve kanunsuz olacağını da kestirim edebilecek kadar bu ülkeyi, bu ülkenin gerçeğini biliyoruz ancak bizim burada halka karşı bu ülkede yaşayan Türkiye’de yaşayan, çaba eden, bu 20 yıllık karanlık bitsin diye dişini tırnağına takıp uğraş eden, evladını eşini sevdiklerini kaybedenlere karşı sorumluyuz.
“ERDOĞAN’I HEM SANDIĞA HEM TARİHE GÖMMEK İSTİYORUZ”
*Saray Rejimi kendini çok güçlü görüyor olabilir. Kendini, bazılarına çok güçlü gösteriyor da olabilir fakat ne kadar manipüle etmeye kalkarlarsa kalksınlar, ne kadar sinsice planlar yaparlarsa yapsınlar biz onların çizdiği alanda sıkışmış bir siyaseti reddediyoruz. Biz Türkiye İşçi Partisi olarak, bu ülkenin tüm yurttaşların türel haklarını sonuna kadar savunacağız. O yüzden söylüyoruz, biz Erdoğan’ı yenmek istiyoruz Erdoğan’ı yalnızca sandığa değil, hem sandığa hem tarihe gömmek istiyoruz, Erdoğan da aday olmaya çok hevesliyse bu ülkede maddelere anayasalara uymak zorundadır. Bu kadar söylüyorum.
“ARTIK KELAM BİZİM”
*Açık konuşalım, bugün prestijiyle artık kelam bizim. Gençlerin, bayanlar, işçilerin artık kelam. İkizdere’dekiler konuşacak, Kaz Dağları’ndakiler konuşacak. Artık bu ülkede Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri konuşacak, Seyahat direnişçileri konuşacak, kelam de yetki de iktidar da her şey halkın olacak.
“BU MİLLET ARTIK ‘YETER, SARAY’DA SÜRDÜĞÜNÜZ O SALTANATA SON’ DİYECEK”
*O yüzden AKP için artık perdenin inme vakti geldi. Hani kâfi diyorlar ya ‘Yeten bir şey varsa o AKP’dir bu memlekette’ Şayet ‘Yeten bir şey varsa Recep Tayyip Erdoğan’dır, bu ucube Saray Rejimi’dir. Bu millet artık bir şey diyecekse, ‘Yeter Erdoğan’ diyecek, ‘Yeter AKP’ diyecek, ‘Yeter, Saray’da sürdüğünüz o saltanata son’ diyecek!
“SUÇ İTTİFAKI DAĞITILACAK”
*Dün Meclis’te bir utanç yaşadık. Bir gazeteci arkadaşımız, işini yapmaya çalıştığı sırada, yalnızca soru sorduğu için hem kelamlı hem fiziki şiddete maruz kaldı. Hakikaten Meclisimize yakıştıramıyoruz lakin MHP’ye çok yakışıyor, hiç şaşırtmadığını söylemem lazım. Dünden bugüne Türkiye siyasi tarihinde nefret lisanıyla, şiddetle ve mafyayla anılan bu harekete en yakışan karşılığı yakında Türkiye halkının vereceğini düşünüyoruz. Bu kabahat ittifakı kesinlikle dağıtılacak, hepsi yaslandıkları bu Sarayla birlikte tarihin çöplüğündeki yerini alacaklar. Bu vesileyle gazeteci arkadaşımıza da geçmiş olsun dileklerimizi iletmek istiyoruz.”