Samsun’un İlkadım Belediyesi’nin bir gecede 300 köpeği öldürdüğü savıyla Samsun’da şubeleri bulunan hayvan hakları dernekleri ile tarafsız ve hak savunucusu avukatlar bir ortaya gelerek dün İlkadım Belediyesi önünde belediye idaresini protesto eden bir basın açıklaması düzenlediler. Açıklamaya, HAYTAP (Hayvan Hakları Federasyonu Samsun Vilayet Temsilcisi), KİHAYKO SAMSUN (Kimsesiz Hayvanları ve Doğayı Müdafaa Derneği Samsun Vilayet Temsilcisi), SAMHAYKOD (Samsun Hayvanları Müdafaa Derneği), ALFA (Hayvan Arama Kurtarma Derneği), Bafra Tabiat ve Hayvan Severler Derneği, Patili Şimşekler, Bafra Tabiat ve Hayvan Hakları Eğitim Dayanak Derneği, HAGDER (Hayvan Gönüllüleri Derneği) dernekler, gönüllüler ve ismine Samsun Barosuna kayıtlı tarafsız ve hak savunucusu avukatlardan Avukat Suat Güveli katıldı.
“300 KADAR SAHİPSİZ KÖPEĞİN TOPLANMASI MUVAFFAKİYET OLARAK GÖRÜLÜYOR”
Avukat Suat Güveli şunları söyledi:
“Hepimizin bildiği üzere belediyeler sokak hayvanlarını adabına uygun olarak, yani Hayvanları Muhafaza Kanunu’nun 6. hususu olan uygun halde kısırlaştırmak ve tekrar alındıkları yere bırakmakla yükümlü olmalarına karşın bilhassa de ilçemiz İlkadım Belediyesi’nde bu yükümlülüklerin yerine getirilmediği mevzuata uymama konusunda adeta bir uğraş gösterildiğini üzülerek gözlemlemekteyiz ve bu biçimde yaşadığımız etrafın ortak sakinleri olan ve bu etraf üzerinde en az bizler kadar hak sahibi olan canlar mağdur edilmektedir. Daha açık anlatmak gerekirse, bugün burada toplanmamızın da asıl sebeplerinden biri, vazifesinin gereklerini olduğu üzere yapmamakta direnen İlkadım Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü çalışanı olarak vazife yapan yetkili/yetkililer özel olarak bir kişinin üzerine rastgele bir atıfta bulunmak istemiyoruz. Bizim aklımızla kimse alay etmesin. Kelam konusu yetkili/yetkililer, sokaklardan bir gecede toplanmış, sayısı belirlenememekle birlikte en az 300 kadar olduğu belirtilen sahipsiz köpeğin toplanmasını muvaffakiyet olarak görüp, toplumsal medya paylaşımları aracılığıyla da bununla övünmektedir. Köpeklerin nereye götürüldüğü yahut onlara ne yapıldığı hala bilinmemektedir. Ayrıyeten şahıs, Twitter hayvan düşmanı sayfaların sokak hayvanlarının katledilmesine yönelik kelamım ona sorun çözmeye yönelik lakin hiçbir formda kabul edilmesi mümkün olmayan tweetleri beğenip retweet yapıp aslında zihniyetini ortaya koymaktadır. Toplumsal medya profilinde insanları daima hayvanlara karşı kışkırtmaktadır.
“300 DEĞİLSE BİLE 36 KÖPEĞİN AKİBETİ NEDİR?”
Biz buradan bu paylaşımları yapan adeta teşbihte yanılgı olmaz lakin hayat anlayışı olan, bir terör örgütünü yapmış olduğu hareketleri yasal gören bir kişinin adeta ilgili ünitenin, ilgili kurumun insan hakları kurulundan sorumlu kişi olarak misyon yapmasıyla eş tutuyoruz zira bir can kıyımına müsaade eden, can kıyımını gaye edinmiş bir yapılanmanın paylaşımlarını destekleyen yahut ta tam karşıtı bizim olayımızda olduğu üzere sokak hayvanlarının kanuna alışılmamış bir biçimde toplatılmasını adeta, doğruymuş üzere kabul eden, gerçek tahlilin bu olduğunu kabule den, bir kişinin sokak hayvanları probleminin adeta onların katledilmesine varacak kanıya varıncaya kadar, savunmuş olması, hiçbir halde kabul edilebilir değildir. Yaşanan olaylar sonucunda İlkadım Belediye Lideri Sayın Necattin Demirtaş, 4 Temmuz’da hususla ilgili basın açıklama yapma gereği duymuş ve yaptığı açıklamada, 17 ilçeden köpeklerin bırakıldığını, yani etraf ilçelerden İlkadım ilçesine hayvanları toplatıp getirdiğini söz ediyor. Lakin bunu bu formda üstü kapalı bir formda yalnızca 17 ilçeden toplanan hayvanların bütün sorumluluğu güya sizin üzerinize bırakılıyormuşçasına muğlak tabirlerle yaşanan olayı örtbas etmeye çalışmanın maalesef anlamlandıramıyoruz. Mantıklı da bulamıyoruz. O akşam yapmış olduğu açıklamada, bir kadro basın mensubu arkadaşları yanına çağırmış, basın açıklaması yapma muhtaçlığı duyduğunu söz etmiştir. Bu sözünde toplanan hayvan sayısının 300 değil, 300’ün mübalağa olduğunu söylüyor sayın başkanımız, 36 tane olduğunu söz etti. Biz değil 36, 1 tane dahi olmuş olsa adabına karşıt olarak toplanmış olan canın nerede olduğunu hangi muameleye tabi tutulduğunu kanunların öngörmüş olduğu minimum şartlar sağlanması şartıyla kendisinin gerekli bakımının yapılıp yapılmadığını, bunun nereye vardığını merak ediyoruz. Bunun aslında sayın başkanımız tarafından ifade edilmesini talep ediyoruz.”